USD32,29
EURO34,75
JPY0,209300
RUB0,352200
GBP40,53
EURO/USD1,07
BIST10.247,75
GR. ALTIN2.400,39
BTC61.549,10

Vergi Hukuku Nedir?

Vergi Hukuku Nedir?
Vergi Hukuku Nedir?
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Vergi Hukuku, bir ülkenin vergi sistemi ile ilgili yasal düzenlemeleri inceleyen ve uygulayan hukuki bir disiplindir. Bu hukuk dalı, bireylerin ve işletmelerin devlete ödemeleri gereken vergileri, vergi beyanlarını, vergi mükelleflerinin haklarını ve yükümlülüklerini düzenler. Vergi Hukuku, vergi gelirlerinin toplanması, dağıtılması ve vergi kaçakçılığı gibi konuları ele alır.

Vergi Hukuku, bir ülkenin ekonomik sisteminin temel bir parçasıdır ve devletin bütçesini finanse etmek için vergi gelirlerini toplama yetkisini düzenler. Bu hukuk dalı, vergi mükelleflerinin haklarını korurken vergi kaçakçılığını önlemeyi amaçlar. Vergi Hukuku ayrıca vergi mükelleflerine vergi beyanlarını nasıl hazırlayacaklarını, vergi indirimlerinden nasıl yararlanacaklarını ve vergi ihtilaflarını nasıl çözeceklerini öğreten bir dizi kuralları içerir.

Vergi Hukuku, devletin vergi gelirlerini toplamak ve yönetmek için kullanılan bir araçtır ve vergi mükelleflerinin haklarını ve yükümlülüklerini düzenleyen bir hukuki disiplindir. Bu hukuk dalı, ekonomik sistemin düzenli işleyişini desteklerken, vergi mükelleflerine de rehberlik eder.

ÖTV ve KDV hesaplama, Vergi Hukuku’nun temel unsurlarından biridir. İşletmeler ve bireyler, vergi yükümlülüklerini belirlemek ve doğru bir şekilde ödeme yapmak için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) hesaplamalarını yaparlar. Bu hesaplamalar, vergi mükelleflerinin vergi beyanlarını doğru ve uygun şekilde hazırlamalarına yardımcı olur.

Vergi Sistemi ve Vergi Türleri

Vergi Sistemi ve Vergi Türleri
Vergi Sistemi ve Vergi Türleri

Vergi sistemi, bir ülkenin gelir toplama ve harcamalarını finanse etmek için kullanılan temel araçlardan biridir. Her ülkenin kendi vergi sistemi vardır ve bu sistem, vergi türleri, vergi oranları ve vergilendirme kuralları gibi çeşitli unsurları içerir. Vergi türleri, vergi sisteminin temel yapı taşlarıdır ve farklı kaynaklardan elde edilen gelirleri vergilendirmek amacıyla kullanılırlar.

Vergi türleri arasında en yaygın olanları gelir vergisi, katma değer vergisi, kurumlar vergisi ve taşınmazlar üzerinden alınan emlak vergisidir. Gelir vergisi, bireylerin ve işletmelerin kazançlarına dayalı olarak hesaplanırken, katma değer vergisi ürün ve hizmetlere eklenen bir vergi olarak uygulanır. Kurumlar vergisi ise işletmelerin kârlarını vergilendirir. Emlak vergisi ise taşınmaz mülkiyetine dayalı bir vergidir.

Vergi sistemi, bir ülkenin ekonomik politikalarını etkileyen önemli bir unsurdur ve gelir dağılımını düzenleme, kamu hizmetlerin finansmanı ve ekonomik istikrarın sağlanması gibi hedefleri destekler. Vergi türleri ve vergilendirme kuralları, vergi politikalarının belirlenmesinde önemli rol oynar ve bir ülkenin ekonomik büyümesi ve refah düzeyini etkiler. Bu nedenle, vergi sisteminin adil ve etkili bir şekilde tasarlanması ve yönetilmesi, bir ülkenin ekonomik başarısını büyük ölçüde etkileyen bir faktördür.

Vergilendirme Yetkilileri ve Organları

Vergilendirme yetkilileri ve organları, bir ülkenin vergi politikalarını uygulayan ve vergi gelirlerini toplayan kurumları ifade eder. Bu organlar vergi sisteminin etkin işleyişini sağlamak ve vergi yükümlülüklerini denetlemekle görevlidirler. Vergilendirme yetkilileri ve organları, vergi mükelleflerine rehberlik eder, vergi beyanlarını kabul eder, vergi ihtilaflarını çözümleyerek adil bir vergi sisteminin sürdürülmesini amaçlarlar.

Ülkeler arasında vergilendirme organlarının isimleri ve yapısı farklılık gösterebilir. Genellikle vergi daireleri, maliye bakanlıkları veya gelir idareleri gibi kurumlar vergi toplama ve yönetme görevini üstlenirler. Bu organlar vergi mükelleflerine vergi beyanlarını nasıl dolduracaklarını öğretir, vergi ödemelerini kabul eder ve vergi denetimlerini gerçekleştirirler. Aynı zamanda vergi politikalarının oluşturulmasına da katkıda bulunurlar.

Vergilendirme yetkilileri ve organları, bir ülkenin ekonomik istikrarını ve kamu hizmetlerinin finansmanını sağlamak için kritik bir rol oynarlar. Vergi gelirlerinin toplanması ve doğru şekilde yönetilmesi, bir ülkenin kamu harcamalarını finanse etmek, altyapıyı geliştirmek ve sosyal hizmetleri sunmak için gereklidir. Bu nedenle, vergi sistemi ve vergilendirme organlarının etkili bir şekilde çalışması, bir ülkenin ekonomik refahının temelini oluşturur.

Vergi Mevzuatı ve Yasalar

Vergi Mevzuatı ve Yasalar
Vergi Mevzuatı ve Yasalar

Vergi mevzuatı ve yasalar, bir ülkenin vergi sisteminin temelini oluşturan hukuki düzenlemelerdir. Bu mevzuat ve yasalar, vergi türleri, vergi oranları, vergilendirme prosedürleri ve vergi mükelleflerinin hakları ve yükümlülükleri gibi konuları düzenler. Vergi mevzuatı, vergi politikalarının belirlenmesi, uygulanması ve denetlenmesi için bir çerçeve oluşturur.

Her ülkenin kendi vergi mevzuatı ve yasaları vardır ve bu yasalar genellikle zaman içinde değişebilir. Vergi mevzuatı, vergi gelirlerinin nasıl toplanacağını ve nasıl harcanacağını belirlerken, vergi mükelleflerinin haklarını ve yükümlülüklerini korur. Vergi yasaları aynı zamanda vergi kaçakçılığı ve vergi kaçırma gibi vergi kaçakçılığına karşı tedbirler içerir ve vergi ihtilaflarının çözümünü düzenler.

Vergi mevzuatı ve yasalar, bir ülkenin ekonomik ve mali politikalarını şekillendirirken, kamu hizmetlerinin finansmanını sağlamak için vergi gelirlerini toplamanın önemli bir yolunu temsil eder. Bu nedenle, vergi mevzuatının adil, açık ve tutarlı olması, bir ülkenin ekonomik istikrarını ve refahını desteklemek için hayati önem taşır.

Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi

Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi, vergi sistemlerinin temel taşlarıdır ve bireyler ile işletmeler arasında farklı gelir kaynaklarını vergilendirmeyi amaçlarlar. Gelir Vergisi, bireylerin kazançlarına dayalı olarak hesaplanır ve genellikle maaşlar, faiz gelirleri, kira gelirleri ve sermaye kazançları gibi kişisel gelir kaynaklarını kapsar. Bireyler, yıllık gelirlerine göre belirlenen vergi dilimlerine tabi tutularak gelir vergisini öderler. Vergi dilimleri, düşük gelire sahip bireylerin daha az, yüksek gelire sahip olanların ise daha fazla vergi ödemesini sağlar ve gelir dağılımının düzenlenmesine yardımcı olur.

Kurumlar Vergisi ise işletmelerin kârlarını vergilendiren bir tür vergidir. İşletmeler, yılsonunda elde ettikleri kârlara göre belirlenen bir oranda kurumlar vergisi öderler. Kurumlar Vergisi, işletmelerin kârlarını vergilendirerek devlet gelirlerine katkıda bulunur ve kamu hizmetlerinin finansmanına destek olur. Ayrıca, işletmelerin vergi mükellefiyetini yerine getirmeleri ve vergi ihtilaflarını çözümlenmesi için de kurumlar vergisi hukuki çerçevesi oluşturur.

Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi, vergi gelirlerinin toplanmasında önemli bir rol oynar ve bir ülkenin ekonomik politikalarını etkiler. Bu vergi türleri, gelir dağılımını düzenlerken, işletmelerin kârlarını vergilendirerek kamu hizmetlerinin finansmanına katkıda bulunurlar. Bu nedenle, gelir vergisi ve kurumlar vergisi politikaları, bir ülkenin ekonomik istikrarını ve refahını belirlemede kritik bir faktördür.

KDV (Katma Değer Vergisi) ve Diğer Dolaylı Vergiler

KDV (Katma Değer Vergisi) ve Diğer Dolaylı Vergiler
KDV (Katma Değer Vergisi) ve Diğer Dolaylı Vergiler

KDV (Katma Değer Vergisi) ve diğer dolaylı vergiler, vergi sistemlerinin önemli bir bileşenini oluştururlar. KDV, tüketim üzerinden alınan bir vergi türüdür ve ürünlerin veya hizmetlerin her aşamada eklenen değer üzerinden hesaplanır. Bu vergi, son tüketiciye yansır ve ürün veya hizmetin her aşamasında ödenen KDV, sonunda devlete aktarılır. KDV’nin temel amacı, tüketimi vergilendirmek ve kamu gelirlerine katkıda bulunmakken, aynı zamanda işletmeler ve tüketici arasındaki vergi yükünü adil bir şekilde dağıtmayı hedefler.

Diğer dolaylı vergiler ise genellikle özel tüketim vergileri, harçlar, iletişim vergileri ve gümrük vergileri gibi vergi türlerini içerir. Bu vergiler, belirli ürün ve hizmetlerin kullanımını veya ithalatını sınırlamak, belirli endüstrileri düzenlemek veya çevresel hedeflere ulaşmayı teşvik etmek amacıyla uygulanabilir. Dolaylı vergiler, genellikle tüketicinin satın alma davranışını etkiler ve belirli mal veya hizmetlerin maliyetini artırabilir.

KDV ve diğer dolaylı vergiler, bir ülkenin vergi gelirlerini artırmak ve kamu hizmetlerini finanse etmek için kullanılan önemli araçlardır. Bu vergiler, tüketim alışkanlıklarını yönlendirebilir, çevresel sürdürülebilirliği teşvik edebilir ve ekonomik politikaların bir parçası olarak kullanılabilir. Dolayısıyla, bu vergi türlerinin etkili bir şekilde tasarlanması ve yönetilmesi, bir ülkenin ekonomik istikrarını ve kamu harcamalarını şekillendirmede büyük bir rol oynar.

Vergi Mükellefiyeti ve Beyan Zorunluluğu

Vergi mükellefiyeti ve beyan zorunluluğu, vergi sisteminin temel kavramlarından ikisidir ve vergi mükelleflerinin haklarını ve yükümlülüklerini düzenler. Vergi mükellefiyeti, bir bireyin veya işletmenin vergi ödeme yükümlülüğünü taşıyıp taşımadığını belirler. Vergi mükellefi olan kişi veya kuruluşlar, belirli bir vergiye tabi tutulurlar ve bu vergiyi ödemekle yükümlüdürler. Vergi mükellefiyeti, genellikle kişisel veya işletme gelirinin belirli bir sınırı aşmasıyla başlar ve bu mükellefler, ilgili vergi türüne göre vergi ödemekle sorumludur.

Beyan zorunluluğu ise vergi mükelleflerinin, gelirlerini ve varlıklarını belirli bir düzene uygun olarak bildirmeleri gerektiği yükümlülüğünü ifade eder. Vergi beyanı, kişisel veya işletme gelirini doğru bir şekilde hesaplamak ve vergi ödeme miktarını belirlemek için kullanılır. Beyan zorunluluğu, vergi mükelleflerinin vergi kaçakçılığına karşı önlem alınmasına yardımcı olur ve vergi otoritelerine doğru bilgi sağlama görevini taşır. Yanlış veya eksik beyanlar, vergi ihtilaflarına yol açabilir ve yasal yaptırımlara tabi tutulabilir.

Vergi mükellefiyeti ve beyan zorunluluğu, vergi sisteminin adil ve etkin bir şekilde işlemesi için gereklidir. Bu kavramlar, vergi gelirlerinin düzenli olarak toplanmasını ve kamu hizmetlerinin finanse edilmesini sağlar. Aynı zamanda, vergi ödemelerinin denetlenmesi ve adaletin sağlanması için temel bir çerçeve oluşturur. Dolayısıyla, vergi mükellefiyeti ve beyan zorunluluğu, vergi sisteminin işleyişini düzenleyen önemli araçlardır.

Vergi İstisnaları ve İndirimleri

Vergi İstisnaları ve İndirimleri
Vergi İstisnaları ve İndirimleri

Vergi istisnaları ve indirimleri, vergi sisteminin esnekliğini ve sosyal ve ekonomik hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlayan önemli araçlardır. Vergi istisnaları, belirli bir gelir veya varlık türünün vergilendirme dışı bırakılmasını ifade eder. Bu, genellikle belirli sektörleri veya faaliyetleri teşvik etmek, yatırımları artırmak veya ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla yapılır. Örneğin, bazı ülkeler araştırma ve geliştirme faaliyetlerini teşvik etmek için gelir vergisi istisnaları sağlarlar.

Öte yandan, vergi indirimleri, belirli bir miktarı veya oranı indirme veya azaltma amacı taşır. Bu, vergi mükelleflerinin belirli harcamalarını veya davranışlarını ödüllendirmek veya desteklemek için kullanılabilir. Örneğin, ev sahibi olmayı teşvik etmek amacıyla konut kredilerine yönelik faiz indirimleri uygulanabilir. Vergi indirimleri, vergi mükelleflerinin daha az vergi ödemesini sağlar ve belirli hedeflere ulaşılmasına yardımcı olur.

Vergi istisnaları ve indirimleri, bir ülkenin ekonomik ve sosyal politikalarını yürütmek için kullanılan önemli araçlardır. Bu tür teşvikler, işletmelerin yatırım yapmasını, istihdamı artırmasını ve ekonomik büyümeyi desteklemesini teşvik edebilir. Ancak bu teşviklerin etkileri dikkatlice değerlendirilmeli ve sürdürülebilir bir şekilde uygulanmalıdır, aksi takdirde vergi gelirleri üzerinde olumsuz etkilere neden olabilirler. Bu nedenle, vergi istisnaları ve indirimleri, dikkatli bir şekilde tasarlanmalı ve yönetilmelidir.

Vergi Denetimi ve Ceza İşlemleri

Vergi denetimi ve ceza işlemleri, vergi mükelleflerinin vergi yükümlülüklerini doğru ve zamanında yerine getirip getirmediğini kontrol etmek ve vergi kaçakçılığına karşı önlemler almak amacıyla vergi otoriteleri tarafından gerçekleştirilen önemli faaliyetlerdir. Vergi denetimi, vergi mükelleflerinin vergi beyanlarını incelemek ve vergi kanunlarına uygunluğunu değerlendirmek için kullanılır. Bu denetimler, rastgele seçilen mükellefler üzerinde yapılabilir veya belirli risk faktörlerine dayalı olarak hedeflenmiş olarak gerçekleştirilebilir. Denetim sonuçlarına göre, eksik veya yanlış beyanlarda bulunan mükelleflere vergi cezası uygulanabilir.

Vergi ceza işlemleri ise vergi yükümlülüklerini ihlal eden mükelleflere uygulanan yaptırımları içerir. Bu cezalar, vergi kaçakçılığı, vergi ödememe veya vergi beyanlarında yanıltıcı bilgi verme gibi suçlara karşı önleyici ve caydırıcı bir etki yaratmayı amaçlar. Cezalar, mükellef tarafından ödenmemiş olan vergi miktarının yanı sıra gecikme faizi ve idari ceza olarak uygulanabilir. Ayrıca, vergi kanunlarına bilerek ve isteyerek uymayan mükelleflere cezai yaptırımlar uygulanabilir ve bu durum ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir.

Vergi denetimi ve ceza işlemleri, vergi sisteminin düzenli işleyişi ve vergi gelirlerinin toplanmasının güvence altına alınması için önemlidir. Bu işlemler, vergi mükelleflerinin vergi yükümlülüklerine uyum sağlamalarını teşvik ederken, vergi kaçakçılığına karşı etkili bir mücadele sağlar. Aynı zamanda, adil bir vergi sisteminin sürdürülmesine katkıda bulunur ve devlet gelirlerinin doğru ve dürüst bir şekilde toplanmasını destekler.

Uluslararası Vergi Hukuku ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi

Uluslararası Vergi Hukuku ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi
Uluslararası Vergi Hukuku ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi

Uluslararası Vergi Hukuku, farklı ülkeler arasındaki vergilendirme konularını düzenleyen bir hukuk dalıdır. Çünkü bir kişi veya işletme, sıkça birden fazla ülkede faaliyet gösterdiği zaman, çifte vergilendirmeye tabi tutulma riski ile karşı karşıya kalır. Çifte vergilendirme, aynı gelir veya varlık üzerinden iki veya daha fazla ülke tarafından vergi alınması anlamına gelir ve bu durum mükellefler için hem ekonomik hem de hukuki sorunlar yaratabilir.

Çifte vergilendirmenin önlenmesi ve çözülmesi amacıyla, ülkeler arası anlaşmalar ve uluslararası vergi anlaşmaları (çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları olarak da bilinir) yürürlüğe konulmuştur. Bu anlaşmalar, vergi mükelleflerine daha iyi bir vergi sistemi sağlamak amacıyla, gelirlerin ve varlıkların vergilendirilme hakkının hangi ülkeye ait olduğunu belirler. Aynı zamanda, çifte vergilendirmenin önlenmesi ve vergi ihtilaflarının çözümü için bir çerçeve sunar.

Uluslararası Vergi Hukuku, küresel ticaretin artması ve uluslararası işbirliğinin zorunluluğu nedeniyle giderek daha önemli hale gelmiştir. Bu hukuk dalı, farklı ülkeler arasındaki vergi politikalarını koordine etmeye yardımcı olurken, işletmelerin uluslararası düzeyde faaliyet göstermesini teşvik eder. Ayrıca, çifte vergilendirmenin önlenmesi ve vergi ihtilaflarının çözülmesi için etkili bir çerçeve sunarak, vergi sisteminin adil ve etkin bir şekilde işlemesine katkıda bulunur.

Vergi Planlaması ve Hukuki Danışmanlık

Vergi planlaması ve hukuki danışmanlık, bireyler ve işletmeler için vergi yükümlülüklerini optimize etme, yasalara uygun şekilde vergi ödeme ve vergi avantajlarından yararlanma süreçlerini yönlendiren kritik bir uygulama ve hizmetler bütününü ifade eder. Vergi planlaması, mevcut vergi yasalarını ve düzenlemelerini anlama ve bu çerçevede gelirleri, harcamaları ve yatırımları optimize etme sürecini içerir. Bu, yasal yollarla vergi yükünü azaltma veya vergi avantajlarını kullanma amacı taşırken, vergi mükelleflerinin yasal sınırlar içinde hareket etmelerini sağlar.

Hukuki danışmanlık, vergi planlaması süreçlerinin yürütülmesinde önemli bir rol oynar. Vergi hukuku karmaşık ve dinamik bir alandır ve işletmeler veya bireyler, yasal düzenlemelere uygun şekilde hareket etmek için uzman hukuki danışmanlık alabilirler. Hukuki danışmanlar, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini optimize etmek için yasal olarak kabul edilebilir stratejileri belirleme konusunda rehberlik ederler. Ayrıca, vergi otoriteleri ile iletişim kurma, vergi denetimlerine yanıt verme ve vergi ihtilaflarını çözme süreçlerinde de destek sunarlar. Sonuç olarak, vergi planlaması ve hukuki danışmanlık, vergi mükelleflerine vergi yükümlülüklerini en iyi şekilde yönetme ve yasalara uygun hareket etme konularında önemli bir yardım ve destek sağlar.

Vergi İhtilafları ve Mahkeme Süreçleri

Vergi İhtilafları ve Mahkeme Süreçleri
Vergi İhtilafları ve Mahkeme Süreçleri

Vergi ihtilafları ve mahkeme süreçleri, vergi mükellefleri ile vergi otoriteleri arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesinde kullanılan önemli bir yasal mekanizmayı ifade eder. Vergi ihtilafları, vergi beyanları, vergi ödemeleri veya vergi mükelleflerinin vergi yükümlülüklerine ilişkin konularda anlaşmazlık yaşandığında ortaya çıkabilir. Bu tür ihtilafların çözümü, mükellefler ve vergi otoriteleri arasında karşılıklı anlayış ve adil bir çerçeve içinde gerçekleşmelidir.

Vergi ihtilaflarının çözümü için vergi mükellefleri, öncelikle vergi otoriteleri ile diyalog kurarak sorunu çözmeye çalışır. Ancak, taraflar arasında anlaşmazlık sürdüğünde veya mükellefler vergi otoritelerinin kararlarına itiraz etmek istediklerinde, mahkeme süreçleri devreye girer. Vergi mahkemeleri veya ilgili yargı mercileri, vergi mükellefleri ve vergi otoriteleri arasındaki ihtilafları çözmek ve hukuki süreçleri yönlendirmekle görevlidir.

Vergi ihtilafları ve mahkeme süreçleri, vergi hukukunun önemli bir parçasıdır ve vergi mükelleflerinin haklarını korumak ve yasal düzenlemelere uygunluğunu denetlemek amacıyla kullanılır. Bu süreçler, adil bir vergi sistemi ve yasal düzenlemelere saygıyı sağlamada kritik bir rol oynar. Ancak, mahkeme süreçleri uzun ve karmaşık olabilir, bu nedenle uzman hukuki danışmanlık ve iyi bir hukuki temsil, ihtilafların adil ve etkin bir şekilde çözülmesine yardımcı olabilir.

Vergi Hukuku ve İş Dünyasındaki Rolü

Vergi hukuku, iş dünyasında önemli bir rol oynar ve işletmelerin finansal sağlığı, karlılığı ve sürdürülebilirliği üzerinde büyük bir etkisi vardır. Vergi hukuku, işletmelerin gelirlerini, giderlerini ve yatırımlarını etkileyen bir dizi yasal düzenlemeyi içerir. İşletmeler, vergi hukukuna uygun şekilde faaliyet göstermek, vergi yükümlülüklerini yerine getirmek ve vergi avantajlarından yararlanmak zorundadır. Bu, işletmelerin mali planlama, vergi optimizasyonu ve risk yönetimi stratejilerini dikkatlice yönlendirmelerini gerektirir.

Vergi hukuku, iş dünyasının rekabetçi doğasını da etkiler. İşletmeler, rekabet avantajı elde etmek ve mali performanslarını iyileştirmek için vergi planlaması stratejileri geliştirebilirler. Aynı zamanda, vergi hukuku, ulusal ve uluslararası düzeyde işletmelerin faaliyetlerini şekillendirir ve yatırım kararlarını etkiler. İş dünyası için vergi hukuku, gelirlerin ve varlıkların vergilendirme hakkının nerede olduğunu ve nasıl uygulandığını belirlerken, işletmelerin sürdürülebilir büyüme ve karlılık hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olur.

Vergi hukuku iş dünyasının vazgeçilmez bir parçasıdır ve işletmeler için önemli bir yönetim ve strateji alanıdır. İşletmeler, vergi hukukuna uygun şekilde faaliyet göstermek, mali kaynaklarını verimli bir şekilde yönlendirmek ve vergi yükümlülüklerini optimize etmek için bu alandaki değişiklikleri ve düzenlemeleri yakından takip etmelidirler. Aynı zamanda, vergi hukuku iş dünyasının genel ekonomik performansına ve büyümesine katkıda bulunan önemli bir faktördür.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim